26 Şubat 2013 Salı

Deneysel Proje

Kemiğe Ne Oldu?
         Özet:
             Küçük yaştan itibaren çocuklara sürekli olarak süt içilmesi gerektiği üzerinde durulur ve içirilmeye çalışılır. Ancak çocuklar süt içmenin vücuda nasıl bir etkisi olduğunu somut olarak görmediklerinden çoğu zaman sütü içmek istemezler. Anneler genelde çocuğa süt içirebilmek için ‘içersen kemiklerin güçlenir, boyun uzar ‘derler. Peki ‘kemiğin güçlenir’ sözüyle anneler ne demek ister? Sütte kemiği güçlendirmeyi sağlayan şey ne? Kemik nasıl bir yapıya sahiptir? İşte tüm bu sorulara cevap bulmak amacıyla altıncı sınıf öğrencilerine kemik ve yapısı hakkında genel bir bilgiye sahip olmaları için ‘Kemiğe ne oldu?’ etkinliği yaptırılır.  Böylece öğrencilerin kemik yapılarını tanımayı ve onların daha sağlıklı olması için ne yapmaları gerektiği hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanır.
             Giriş ve amaç:
       Kemik, vücudu oluşturan dokular arasında en sert olanıdır. Kemik insanda gerçek anlamda destek görevi yapan dokudur. Ayrıca insanın  kalsiyum depolarıdır. Kalsiyum bakımından doymuş olduklarından serttir. Kemikler oldukça sert olmasına rağmen esnek bir yapıya da sahiptir. Kemiğin sert olması, yapısında bulunan kalsiyum ve fosfor minerallerinden kaynaklanır. Çocukların her gün mutlaka süt içmesi tavsiye edilir. Bunun nedeni sütün bol kalsiyum içermesidir.  Sert olmalarına rağmen kıkırdak dokusundan farkları damar içermeleridir. Kemiğin iç yapısı iki farklı kemik dokudan oluşur. Dolayısıyla yapısına göre kemikler iki çeşittir. Bunlardan ilki olan süngerimsi kemik, kemiğin gözenekli olan kısmıdır. İkinci kısım olan sert (sıkı) kemik ise kemiğin çok sert olan ve hiç gözenek içermeyen kısmıdır. Vücudumuzdaki bu kemikler dış görünüşlerine göre dört çeşittir: uzun kemik, kısa kemik, yassı kemik ve düzensiz şekilli kemiklerdir. Kol ve bacaklarımızda uzun kemikler, el ve ayak bileklerimizde ise kısa kemikler bulunur. Göğüs, kaburga, kürek ve kafatası kemiklerimiz yassı kemikler, yüz kemiklerimiz ise düzensiz şekilli kemiklerdir.
         ‘Kemiğe ne oldu?’ deneyi ile öğrencilerin kemik yapısı hakkında bilgi edinme ve kemiğin aslında elastik bir yapıya sahip olduğu, kemiğe sertlik veren bazı maddelerin varlığını öğrencilere öğretmek amacıyla yapılmıştır. Öğrenciler bu deneyle hem kemiğin yapısını inceleyerek öğrenir hem de kemikte kalsiyum ve fosfor varlığı ve önemini kavrarlar.
          Öğrencilerin ilgisini ve merakını çekmek için hikaye ile giriş yapıldı. Hikayemiz şöyle;
Ali, akşam yatmaya hazırlanırken annesi yine her zamanki gibi elinde bir bardak süt ile Ali’nin odasına gelir ve sütü içmesi gerektiğini aksi halde kemiklerinin gelişmeyeceğini söyler. Ali canı istemese de annesini üzmemek için sütü içer. Yatakta yatmaya hazırlanırken aklına bir fikir gelir ve öğretmeniyle konuşup bu konuda bilgi almayı düşünür. Belki sahip olduğu bilgilerle annesini süt içirmesinden vazgeçirebileceğini düşünür. Bir sonraki gün Ali okula gider ve öğretmenine süt içmek istemediğini fakat annesinin sürekli ona süt içirdiğini söyler ve annesini bu istekten vazgeçirmek için bilgi almak istediğini ve ne yapması gerektiğini sorar. Bunun üzerine öğretmeni Ali’ye bir deney yaptırır. Ali bu deneyle ne sonucuna varacaktır? Deney sonunda Ali hala annesini süt içmeme konusunda ikna etmek isteyecek mi? Süt içmek kemikleri nasıl etkiler? Gelin tüm bu soruların cevabını bulmak için Ali’ye yardım edelim…

              Materyal ve yöntem:

        Konunun anlaşılması, somut olarak görülüp anlamlı öğrenmenin gerçekleşmesi için deneysel yöntem kullanılmıştır.
       Etkinliğimize başlamadan beş gün önce tavuk bacak kemiklerinden birini sirke dolu kavanoza, diğerini ise su dolu kavanoza koyup kavanozların ağzını kapatalım.

Ön Bilgi: Sirke, asit içeren bir maddedir. Asitler de kemiğin yapısındaki mineralleri çözer.
Başlamak İçin Gerekenler:
• üç adet pişirilmemiş, etlerinden ayrılmış tavuk bacak kemiği
• bir su bardağı sirke
• bir su bardağı su
• iki adet kapaklı cam kavanoz
• büyüteç
• eldiven
• çekiç

Birlikte Yapalım
• Üç adet etlerinden ayrılmış ve pişirilmemiş tavuk bacak kemiği getirelim.
• Eldivenlerimizi takıp kemiklerden işlem görmemiş olanı bükmeye çalışalım.
• Aynı kemiği büyüteçle gözlemleyelim.
• Gözlemlediğimiz bu kemiği çekiçle kırarak kemiğin iç kısmını büyüteçle inceleyelim.
• Beş gün önce birini sirke dolu, diğerini su dolu kavanoza koyup beklettiğimiz kemikleri yıkayalım ve sonra bükmeye çalışalım. Ardından bu kemikleri büyüteçle gözlemleyelim.
• Bu iki kemiği de çekiçle kırıp kemiklerin iç kısımlarını büyüteçle inceleyelim.

Bulgular ve yorum:

  

     Büyüteç yardımıyla kemiğin yapısında bulunan kemik hücreleri, kemik zarı, kan damarları ve sinirler gözlendi. Böylece kemiğin cansız değil canlı bir yapıya sahip olduğu sonucuna varıldı.
       Kemik dıştan incelendiğinde üzerinde et dediğimiz kas yapısının olduğu, eklem yerinde yani kemiğin uçlarında kıkırdak yapının var olduğu sonucuna varıldı.
Kemik çekiçle ikiye bölündüğünde ise süngerimsi kemik yapısının olduğu görüldü.
Bu kemiğin gözenekli bir yapısı var. Gözeneklerin içinde kan hücrelerini üreten kırmızı kemik iliği bulunur. Kemiğin üst bölümünde ise üzerinde hiç gözenek bulunmayan sert bir tabakadan oluşan kemik vardır. Özellikle süngerimsi kemiğe yakın yerlerde bol kan damarının olduğu görüldü. Diğer sert kemiğin içinde ise sıvımsı halde bulunan sarı kemik iliği görüldü.


             
      Deneye başlamadan önce kemiği bükmeye çalıştık ancak bu mümkün olmadı, kemik çok sertti. Sirkenin ve suyun içine koyduğumuz kemiği her gün gözlemledik. Gözlemlerimiz sonunda sirke içinde olan kemik daha birinci günde üzerindeki yapı bozulmaya ve kavanoz altında bir tortu oluşturmaya başladı. Bu oluşan tortu kemik zarı ve kemiğin üzerinde, ucunda bulunan kas yapılarıdır. Su içinde olan kemikte ise herhangi bir değişiklik gözlenmemiştir. İlerleyen günlerde ise sirke içindeki kemiğin renginin değiştiği tortunun daha da artığı, kıkırdaksı yapının kaybolduğu gözlendi. Su içinde olan kemikte ise yine değişim olmadı diyebiliriz.  Son günde her iki kemiği çözeltilerinden çıkarıp bükmeye çalıştığımızda sirke içinde bekletilen kemiğin yumuşayıp elastik bir yapı kazandığı ve büküldüğü gözlendi. Su içinde bekletilen kemik ise hala sertti ve bükülemedi. Bundan yola çıkarak kemiğin yapısında kalsiyumun olduğu ve kemiğe sertlik veren şeyin kalsiyum olduğu sonucuna varıldı. Sütte de bol miktarda kalsiyum olduğundan kemikler için süt içmenin önemli olduğu sonucuna varıldı.



       Tartışma ve sonuç:
      
       Kemiğin sert olması, yapısında bulunan kalsiyum ve fosfor minerallerinden kaynaklanır. Etkinlikte kullanılan sirke, kalsiyum mineralini uzaklaştırdığı için kemiğin sertliği azalmış ve bükülebilir hâle gelmiştir. Biz de deneyimizle bunu ispatlamış olduk. Bu durumda özellikle kalsiyumun kemikler için ne kadar önemli olduğu görülmektedir. Çünkü literatür bilgimizde sirkenin asidik özelliğe sahip olduğu ve kalsiyumun etkisini yok ettiği bilgisine ulaşmıştık. Deneyimizde de kemiğin kalsiyumunu yitirmesi sonucu yumuşayıp elastik bir yapı kazandığını gördük. Çocukların her gün mutlaka süt içmesi tavsiye edilir. Bunun kemiklerin daha sağlıklı olmasıyla ilişkisi olduğu sonucuna varılmış olundu böylece. Ayrıca kemiğin hangi kısımlardan olduğu ve nasıl bir yapıya sahip olduğu da incelenerek öğrenilmiş oldu. Deney sırasında yapılan incelemeler ile literatürün birbirine uygunluk gösterdiği görüldü. Böylece deney amacına uygun olarak sonlandırılmış oldu.

Kaynaklar:

Taşar, F. (2011). İlköğretim Fen Ve Teknoloji Ders Kitabı 6. Sınıf, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ders Kitapları Dizisi, Ankara. 5. Ünite(148-153)

Çepni, S. (2008). Kuramdan Uygulamaya Fen Ve Teknoloji Öğretimi, Pegem Yayınları, Ankara, 7. Baskı.(181-207)

Gürdal, A Ve Arkadaşları (2003). Fen Eğitimi Etkinlikleri 2. Marmara Üniversitesi Yayın No:688, Atatürk Eğitim Fakültesi, İstanbul. (233-240)





                                                             

2 yorum: